Mesajlar Etiketlendi ‘icra iflas kanunu’

Değerli yorumcumuz ve sitemiz emektarlarından Sn.Celal Toparlaklı’nın Adalet Bakanlığına yapmış olduğu başvuruya verilen resmi cevap aşağıdadır. Aylarca yazdığımız ” takip eski olabilir haciz yeni bir işlemdir ve yeni kanuna göre yapılacaktır” açıklamaları sanırım artık en yetkili makam tarafındanda teyid edilmiş oldu.

ADALET BAKANLIĞI

Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü

Sayı        : B.03.0.HİG.0.00.00.03-622.01-288-MAİL-2012/4498/24199        31/10/2012

Konu : Talebiniz

Sayın Celal TOPARLAKLI

Bakanlığımıza göndermiş olduğunuz 19/07/2012, 23/07/2012 ve 26/07/2012 tarihli elektronik posta iletileriniz incelendi. Başvurunuz içeriğinden, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 38 inci maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen Geçici 10 uncu madde ile “Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.” hükmünün getirildiği, bu kapsamda getirilen düzenlemenin, söz konusu Kanunun Resmi Gazetede yayımı tarihinden önce başlatılan icra takiplerini de kapsayıp kapsamadığı hakkında icra müdürlüklerinin farklı uygulamaları olduğunu belirterek yardım talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

Doktrinde icra takip işlemleri, icra organları olan icra dairesi, icra mahkemesi ve mahkemeler tarafından borçluya karşı yapılan, borçlunun hukukî durumuna zarar vermeye elverişli olan ve cebri icranın alacaklı yararına ilerlemesi amacına yönelmiş bulunan işlemler olarak tanımlanmaktadır. İcra organları tarafından yapılan işlemlerin tamamı icra takip işlemi olmadığı gibi alacaklı, borçlu ve üçüncü kişilerin icra takibine ilişkin olarak yapmış oldukları işlemler de icra takip işlemi değildir.

İcra takip işlemleri; ödeme emri ve icra emri tebliği, itirazın kaldırılması, bütün haciz işlemleri, bütün paraya çevirme işlemleri, borçluya süre verilmesi ve depo kararı gibi işlemlerdir.

Buna karşılık, alacaklının takip talebinde, haciz talebinde veya satış talebinde bulunması ve icra dairesinin bu talepleri alması, ödeme emrine itiraz, istihkak iddiası, paraların paylaştırılması gibi işlemler icra takip işlemleri değildir.

 Yasanın amacı göz önünde bulundurulduğunda, kanun koyucunun maddedeki “takip işlemleri” ibaresiyle, icra takibini değil, icra takip işlemlerini kastettiiği değerlendirilmektedir.

Bu bağlamda, 2004 sayılı Kanuna eklenen geçici 10 uncu maddenin uygulanmasıyla ilgili olarak, icra takip işleminin, ilgili maddenin yürürlük tarihinden önce başlaması halinde, icra takibinin başladığı tarih dikkate alınmaksızın, bu takip işlemi hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilmesi, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlatılan icra takip işlemlerinde ise icra takibinin kanundan önce başlatılmış olup olmamasına bakılmaksızın yürürlükte olan yeni hükümlerin uygulanması gerektiği düşünülmektedir.

Dolayısıyla, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış bir icra takibinde, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan bir haciz işleminde artık yeni hükümler uygulanacaktır.

Öte yandan icra ve iflas dairelerinin yaptığı işlemin kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı ilgililerin şikayet konusu işlemleri öğrenmelerinden itibaren  yedi gün içerisinde İcra ve İflas Kanununun 16. maddesi uyarınca icra mahkemesine müracaat edebilmeleri imkanı dışında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/01/2003 tarihli ve Esas:2003/12-17, Karar: 2003/29 sayılı kararıyla kamu düzenini korumak için konulan amir hükme aykırılık durumunda süresiz bir şekilde mahkemeye başvurulabileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Netice olarak, icra müdürlüklerince re’sen dikkate alınması gereken, ihlali durumunda süreli ya da süresiz şikayet yoluna başvurulduğunda yargıya intikal edebilecek, icra hakimliğince değerlendirme yapılıp karar verilebilecek ve dolayısıyla yargı yetkisine giren bu konuda Bakanlığımızca idari yönden yapılacak başkaca bir işlem bulunmamaktadır.

Bilgilerinizi rica ederim.

Nazım Kara

Hakim

Bakan a.

Genel Müdür Yardımcısı

Genel Müdür Yardımcısı

Geçici 10. madde eski dosyalar demiyor,” takip işlemleri” diyor

2004 sayılı İİK’da yapılan değişikliklerle icra işlemlerinin şekli ve içeriği değişmiştir. Yeni değişiklikler hem icra işlemlerinin şeklini  hem içeriğini hemde özünü değiştirmiştir.

Kararların gerekçeli olması

8. maddede yapılan değişiklikle icra ve iflas dairelerinin verecekleri kararların gerekçeli olması öngörülmüş. Gerekçesiz  verilen kararlar şikayet konusu olabilecek, ancak bu kararlar bu değişikliğin yürürlük tarihinden önce verilmiş ise geçerliliğini koruyacaktır.

UYAP VE ELEKTORONİK İMZA

8. maddeye eklenen 8/a maddesi bütün icra işlemlerinin UYAP sistemi üzerinden yapılmasını öngörmekte ve elektronik imza için yeni düzenlemeler getirmektedir.

Geçici 10. Madde uyarınca bu yasanın yürürlük tarihinden önce yapılan icra işlemleri için bu düzenlemeler geçerli olmayacaktır.

PARANIN ÖDENMESİ VE DEĞERLİ EŞYANIN MUHAFAZASI

İcra dairelerine yapılacak ödemeler ve değerli eşyanın muhafazası 9. Madde ile yeniden düzenlenmiştir. Değişik 9. Maddeye göre ödemeler Adalet Bakanlığının göstereceği bankaya yapılacaktır.

İcra dışında, hacizde borçlu veya 3. Kişiler tarafından yapılacak ödemeler takip eden iş günü mesai sonuna kadar bankaya yatırılmak zorundadır.

Avukata veya alacaklıya ödenecek paralar vekil veya alacaklının banka hesabına gönderilir.

Geçici 10. Madde ile bu madde birlikte değerlendirildiğinde varılacak sonuçlar:

Geçici 10. Maddeye göre  yürürlük tarihinden önce yapılan takipler için hangi yasa yürürlükte olacaktır?

Takip, kanunun yürürlük tarihinden önce yapılmış, ödeme ise bu kanunun yürürlük tarihinden sonra yapılmış ise icra memurluğu parayı alacaklı veya vekilinin banka hesabına mı gönderecek, doğrudan icrada alacaklı vekiline veya alacaklıya mı ödeyecektir?

Kanun dar yorumlandığında icra memurluğu parayı doğrudan alacaklı veya vekiline ödeyebilecektir. Bu durum ise yasa koyucunun amacına, yasanın özüne ve sözüne aykırıdır. Yasa koyucu bu düzenleme ile icra memurlarının para ile ilişkisini asgariye indirmek istemiştir.  Yasanın yürürlük tarihinden sonra paranın doğrudan alacaklı veya vekiline ödenmesi yasaya aykırı olacaktır.

58. ve 60. Madde, Takibin şekli, içeriği

58 ve 60. maddede yapılan değişiklikle takibin içeriği ve şekli değişmiştir. İcra takipleri icra memurluğuna sözlü veya yazılı başvuru ile yapılabileceği gibi elektronik ortamda da yapılabilecektir.

Değişiklik ile takip talebinin içeriği değiştirilmiş, icra memuruna takip talebinin geçerli olup olmadığına karar verme yetkisi verilmiştir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce yapılan takipler ve ödeme emirleri için 58. Ve 60. Maddede yapılan değişiklikler geçerli değildir. Eski takiplerin şekli ve içeriği maddelerin eski haline tabi olacaktır.

82. Madde Haczedilmezdik

82. madde ile haczedilemeyen malların sınırı genişletilmiş, eski yasadaki haczedilmezlik tanımları daha net hale getirilmiştir.

Yeni düzenlemeye göre borçlu veya birlikte oturanlar için lüzumlu olan eşyaları haczedilemez.  Yasa koyucu burada uygulayıcıların dar yorumlarını engellemek için istisnaları saymış ve para, altın ve gümüş gibi şeyleri hariç tutmuştur. Burada yasa koyucu borçlunun yaşam hakkını garanti altına almayı hedeflemektedir.

Borçlunun ekonomik faaliyeti sermayesinden çok emeğine dayanıyorsa mesleğini devam ettirmesi için gerekli olan her türlü eşya haczedilemeyecek.

YASANIN YÜRÜRLÜK TARİHİNDEN ÖNCE YAPILAN TAKİP İŞLEMLERİ

Geçici 10. Madde yasanın yürürlük tarihinden önce yapılan takip işlemlerinin eski yasaya tabi olduğunu söylüyor.

TAKİP İŞLEMLERİ
Bir icra takibinde birden fazla işlem vardır; takip talebi farklı işlemdir, ödeme emri farklı işlemdir, ödeme farklı işlemdir, haciz farklı işlemdir. Şimdi takip eski diye icra memuru banka üzerinden ödeme yapma yerine icradan ödeme yapmaya devam edebilir mi? Bu yasanın amacına aykırıdır.
HACİZ İŞLEMİ
Haciz sözcüğünün sözlük anlamı zapt etmek, zorla almaktır. Haciz işlemi ya fiili olarak yapılır, yada kaydı olarak.. Takip talebi ve ödeme emri haciz işlemini kapsamaz. Haciz işlemlerinin başlaması için takibin kesinleşmesi gerekir. Haczin yapılması ise fiili veya kaydı bir işlemdir. Yasanın yürürlük tarihinden önce böyle fiili veya kaydı bir haciz yapılmamış ise bu işlem yeni bir işlem olacaktır ve yeni yasaya tabidir.

YASA KOYUCUNUN AMACI KİŞİNİ YAŞAM HAKKINI KORUMAKTIR

82. Maddede yapılan değişikliklerin amacı kişinin temel insan haklarından olan yaşam hakkını garanti altına almaktır.  Bu amaç Uluslararası sözleşmelerin ve Anayasanın buyurucu hükmüdür.
Bunun aksi, yani eski takip işlemleri için ev eşyalarının, mesleki eşyaların, borçlunun haline münasip evinin, öğrenci burslarının haczi yasa koyucunun amacına, yasanın özüne ve sözüne aykırıdır.

20 MİLYON HACİZ DOSYASI

Bugün işlemde 20 milyon haciz dosyası mevcuttur, bu dosyalar için haczin devam etmesi demek daha yıllarca kişilerin yaşamları için gerekli olan ev eşyalarının haczine devam edilmesi demektir, bu durum ise yasanın  özüne ve sözüne, yasa koyucunun amacına ters düşecektir.

YENİ BORÇLULAR İÇİN FARKLI ESKİ BORÇLULAR İÇİN FARKLI UYGULAMA

Yeni borçluların ev eşyaları, mesleki eşyaları, bursları v.s haczedilemezken eski borçluların haczedilmesi Anayasanın eşitlik ilkesine,  Uluslararası sözleşmelere ve hepsinden önemlisi adalet duygusuna aykırıdır.

ZAMAN AŞIMLARI

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda eski işlemler eski, yenileri ise yeni yasaya tabi olacaktır. Burada ayırt edilmesi gereken işlem kavramıdır. Takip işlemleri ile dosya kavramını karıştırmamak gerekir. Yasa koyucu yasanın yürürlük tarihinden önceki dosyalar demiş olsaydı durum farklı olurdu.

Bu durumda eski haczedilen eşyaların muhafaza usulleri, satış usulleri yeni yasaya tabi olacaktır. Aksi halde yedieminler  eşya mezarlığı olmaya devam eder.

AÇIK ARTIRMAYA KATILMA

Dosya yasadan önce de açılmış olsa satış işlemleri yeni yasaya tabi olacaktır.

Takip eski de olsa haczedilen taşınır veya taşınmazların satışına online teklif vermek mümkün olacaktır.

Kısaca yeni düzenlemelerin uygulanmasında uygulanacak yasayı tayin etmek için dosyanın açılış tarihine değil yapılacak işleme bakmak gerekecektir.  Geçici 10. Madde yasanın yürürlük tarihinden önceki takipler veya dosyalar demiyor, “takip işlemleri diyor.

Yasa uygulanırken yasanın bütünü, gerekçesi ve sevk amacı gözönünde bulundurulmalı. Bazı işlemler için eski,  bazıları için yeni yasayı uygulamak yasanın bütünlüğüne ve amacına ters düşecektir.

Kaynak: adalet.biz, Av.Rahmi Ofluoğlu

Anayasa Mahkemesi icra ve iflas kanunun 88/2 maddesinde bulunan ”üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakati ve üçüncü şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yedi emin olarak bırakılır ” maddesini anayasaya aykırı bularak iptal etti.
Bu maddeye göre alacaklı muvafakat etmez ise üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar muhafaza altına alınabiliyordu.  Karara göre artık icra avukatları üçüncü bir şahsa ait olan bir işyerine yada eve girip borçluya ait olduğunu iddia ettiği malları mahafaza altına alamayacak. Kararın tam metni aşağıdadır:

19 Mayıs 2012 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 28297

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2010/90
Karar Sayısı : 2012/4
Karar Günü : 12.1.2012
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Serik İcra Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 9.6.1932 günlü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 88. maddesinin ikinci fıkrasının sonuna, 17.7.2003 günlü, 4949 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21. maddesiyle eklenen cümlede yer alan “alacaklının muvafakatı ve” ibaresinin Anayasa’nın 2., 13. ve 35. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemidir.
(daha…)